
Yüzde 26 oranındaki asgari ücret artışını farklıaçılardan değerlendirmek isterim: Öncelikleülkemizin bir gerçeği var. Bu gerçek diyor ki, ülkede açlık sınırı 2000 TL ve 7milyon insanımız bu sınırın altında yaşamını idame ettirmeye çalışıyor. Buanlamda elbette ki destekliyoruz. Keşke bütçemiz çok daha fazlasını yapmayamüsaade etse.
İkinci husus da; daralan iç tüketimin canlanması adınaönemsiyorum. İnsanlar son aylarda ürünlere gelen ciddi artışlardan dolayıtüketimden uzaklaştı. Asgari ücretteki bu düzeltme kısmen, vatandaşı harcamayayönlendirebilir.
Üçüncü husus da işvereni ilgilendiren kısmı. 2020 TL’yeartırılan asgari ücretin işverene maliyeti 3000 TL’dir. Bu azımsanamayacak birrakamdır.
O nedenle, iş dünyası olarak bizim ortak teklifimizasgari ücretin artırılması ama vergiden muaf tutulması yönünde idi.
Bugün sanayiyi ilgilendiren öncü göstergelerden, baştasanayi üretim endeksi ve PMI, kapasite kullanımı olmak üzere alarm verirken,işsizlik yüzde 11’in altına inemiyorken
kapasite kullanımı daralmışken sanayici açısından buartış oranı maliyetlerimizi karşılayamaz boyuta getirmektedir.
Benim en büyük endişem, bunun istihdama yansımasıdır kiümit ederim yanılırım.
Zira, sanayici bugün enerji maliyetleri, yüksek faiz,temin edemediği kredilerden dolayı finansman temininden kaynaklı, zatenherkesin malumu olduğu üzere yaşadığı zorluklar var.
Asgari ücret artışından sonra, Sn. Cumhurbaşkanımıztarafından yapılan son açıklamayı bu endişelerden dolayı memnuniyetlekarşıladığımı ifade etmek isterim.
-Asgari ücret desteği 12 ay boyunca sürecek. (Destek, 500ve üzeri sigortalı çalıştıran işyerleri için 101 TL, 500’ün altında sigortalıçalıştıran işyerleri için 150 TL olacak.)